Yunanistan’ın Kathimerini gazetesi, yaklaşan genel seçimler öncesinde “Erdoğan deprem ve enflasyonun ortasında zorlu bir seçimle karşı karşıya” başlığıyla bir değerlendirme yazısı yayınladı.
Kathimerini, Erdoğan’ın üç dönem başbakanlık yaptığını ve Türkiye’nin en uzun süre görev yapan lideri Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta üst üste üçüncü kez cumhurbaşkanı olmak istediğini ifade etti.
Erdoğan’ın, 17 Ağustos 1999 depremi ve Türkiye’de yaşanan ekonomik sıkıntıların Erdoğan’ın liderlik koltuğuna oturmasına yardımcı olduğunu belirten Kathimerini, “Yirmi yıl sonra, benzer koşullar Erdoğan’ın liderliğini riske atıyor” yorumunda bulundu.
Millet İttifakı’nın ortak adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun anketlerde az farkla da olsa önde olduğunu aktaran Kathimerini, yaklaşan seçimler için “Erdoğan için şimdiye kadarki en zorlu seçimler olabilir. Cumhurbaşkanlığı yarışının sonucu 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur oylamada belirlenebilir” dedi.
Değerlendirme yazısına göre, “AKP, Anasol-M hükümetinin 1999 depremini kötü idare etmesinden dolayı halkın öfkesinden yararlandı ve Erdoğan 2003 yılında başbakan oldu, ülkenin liderliğini asla bırakmadı.”
Yazıda ifade edilen şu sözler dikkat çekti:
“AKP hükümeti, 50 binden falza insanın öldüğü 6 Şubat depremlerinin ardından depremi ele alış biçimine karşı bir duyulan öfke nedeniyle zorlu bir seçimle karşı karşıya. (Erdoğan’ın) Siyasi rakipleri, hükümetin müdahale etmekte yavaş kaldığını ve ölü sayısının bu kadar yüksek olmasında inşaat yönetmeliklerini uygulamadaki başarısızlığının sorumlu olduğunu söylüyor. Hatta bazıları, 1999 yılında meydana gelen depremin ardından hükümetin görevini kötüye kullandığına işaret ederek, toplanan deprem vergilerinin yanlış harcandığını ve bu yılki depremin etkilerini daha da kötüleştirdiğini söylüyor”
Yazıda ayrıca, muhalefetin, seçim yarışında adil olmayan bir biçimde yarıştığını ve Erdoğan’ın devlet kaynakları kullanmasının yanı sıra hükümetin basın üzerinde kontrolü olduğu suçlamalarına yer verildi.
Yazıda son olarak, Erdoğan’ın kaybetmesi halinde iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesini kabul edip etmeyeceğinin sorgulandığı ifade edildi.
